Monique Durand David resimleri

Monique Durand David'in bu resimlerini gördüğüm zaman aklıma çocukluğumuzda yakınlarımıza, arkadaşlarımıza gönderdiğimiz yılbaşı kartları geldi. Çok beğendim bu resimleri.

Diğer resimlerine bakmak isterseniz burada.

Bunları biliyor musunuz? -1-

Hani bazı bilgiler vardır ya, gereksizdir, ama okumaktan da insan alamaz kendini. Ben çok severim bunları okumayı, çünkü gerçekten insanı şaşırtacak bilgilerdir.

İşte bunlardan bazıları:

- Uğur böceklerinin sadece siyah ve kırmızı renkte olmadıklarını, doğada 5000 ayrı renkte uğur böceği olduğunu...

- Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker olduğunu...

- Yarım kilo bal yapabilmek için arıların 2 milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorunda olduğunu...

- Beşiktaş Kulübü'nün kuruluşundaki kırmızı-beyaz renklerin, Balkan Savaşı'ndaki mağlubiyetten sonra siyah-beyaz olarak değiştirildiğini...

- Kalbin çalışırken kullandığı gücün çok büyük olduğunu. Bu güç sayesinde kalbin, kanı 3 metre kadar yukarı sıçratabileceğini...

- El tırnaklarının ayak tırnaklarından 4 kat daha hızlı büyüdüklerini...

- Sadece dişi sivrisineğin ısırdığını...

Pembe bileklik

Ne zamandır yapmak isteyip birtürlü fırsat bulamadığım bileklik. Hep aklımda var. Yapacağım, yapacağım diyordum ama bir türlü kısmet olmuyordu. En sonunda yaptık, çok da hoşuma gitti. Pembe elastik kumaşla birleştirilmiş, sofistike bir bileklik oldu. Tura, semazen ve Fatima'nın eli objelerinin bulunduğu bu bilekliği biz çok beğendik.

Çocukluğumuzun çizgi filmleri

Ne çok severdik bu çizgi filmleri. Tabi o zaman tek kanal var, çizgi filmler de çok değil. Şimdi ki gibi çeşit çeşit değil.
Eskiler 'bizim zamanımızda' dedikleri zaman çok gülerdim. Hep eskiyi andıkları için de onları anlamazdım. Şimdi biz aynı duruma gelmişiz de haberimiz yok. Arkadaşlarla oturup, 'bizim zamanımızda şu vardı, hatırlıyormusun?' diye başlayıp konuşmaya saatlerce aynı muhabbeti eder olmuşuz. Amanınnnn, yaşlanımşız bizzzzzz.
Bazen bizim ufaklığı kendimi şunları söylerken buluyorum. 'Bak teyzeciğim, biz çocukken sadece cuma günleri geç yatardık. Televizyon seyretmezdik doğru düzgün', ya da 'Hadi kalk artık bilgisayar başından, ay bizim zamanımızda olsanız ne yapacaktınız acaba? Bırak bilgisayarı tek kanal tv ile idare ederdik biz'.

Demek insanın doğasıında var :) Onlar bize söylerlerdi, biz de ufaklıklara :) Sanırım onlarda çocuklarına 'ahh ahh bizim zamanımızda sadece ilkel bilgisayarlar vardı. Onlarla avunurduk. O zaman olsaydınız napacaktınız çok merak ediyorum' diyecekler :)

Ama yine de güzel günlerdi o günler. Dünya bu kadar kirlenmemişti. Herşey daha doğaldı. İnsanlar daha saygılıydı. Belki her şeyde çeşit azdı, ama kıymetliydi her şey.

,

Tığ işi şal

Teyzoşun yaptığı harika tığ işi şal. Biz çok beğenince bize değişik renklerini de ördü teyzoş. Onları da yakında yayınlayacağım.

Ev yapımı hediyelikler :)

Bunları geçen sene yılbaşında sevdiklerimize vermek için hazırlamıştık. Hediye almak yerine elde ve evde yapılmış, emek verilmiş hediyelerin daha değerli olduklarını düşünüyorum. Sevgiyle emek verilerek yapılmış küçük bir hediye en güzel hediyedir bence.
Kavanozdaki reçeli yazdan hazırlamıştık. Onları arkadaşlarımıza dağıttık ve yanlarına bir de bahçemizden kendi yetiştirdiğimiz, yıkayıp kuruttuğumuz ve hatta ufaladığımız :) naneleri poşetleyip dağıttık. Afiyetle tüketmişlerdir inşaallah.
Bu sene için ise daha değişik şeyler düşündük :) Onlar da yakında :)

Kitap ayraçları

Geçen sene yılbaşında hediye satın almak yerine kendimiz birşeyler üretmek istedik. Arkadaşlarımıza, sevdiklerimize bu kitap ayraçlarını yaptık. Kalın kartonları maket bıçağı ile kesip, yapışkanlı kağıt yapıştırdık ve çeşitli aksesuarlarla süsledik.